Gazeteci Ertan Canan, ilk romanı Kayıplar Köprüsü’nde Azad’ın hikâyesini okurken, başkaca hikâyelerle karşılaşıyoruz. Romanı daha ilginç kılan da sonu hep ölümle biten bu hikayeler oluyor.
Sırtından vurulmuş annesinin kanlı bedenini toprağa gömdükten kırk gün sonra, kaybedilen babasının cesedini bulmak için yollara düşüyor Azad. “Ölülerin kanı kokuyor olsa da hâlâ, o kokular arasında babamı aramalıyım...” deyip çöplüklerde, köprü altlarında babasının cesedini arıyor. Mezarında yatan annesinin yanına gömmek için babasından arda kalan kemik parçası da olsa onu bulup getirmenin derdinde. Ama bunun bedelini ağır ödemek zorunda kalıyor Azad.
Ertan Canan, romanında Azad’ın gözüyle sona evrilmeyen aşklarda, anılarda, acılarda, sokaklarda dolanıyor; ölülerin cesetlerini toprağa gömüyor, ruhlarının izini sürüyor
151
Turki
Edebiyat - Roman
2019
Loading....