Namekân

Baba İshak ve yoldaşlarının hikâyesi, doğdukları yerde ölemeyenlerin hikâyesidir aynı zamanda...

Baba İshak’tan yaklaşık bin yıl önce, onun yaşadığı topraklarda, Samsatlı Lukianos yaşadı… İroniyi edebi bir silah olarak çağın tanrılarından krallarına varana değin, bütün muktedirlerine doğrulttu. Edebi oklarına hedef olanlar iflah olmadılar... 

"Palavracılardan, şarlatanlardan, yalancılardan, kibirli kişilerden nefret etmeyi meslek edindim. Bu ahlaksızlar sürüsünden tiksiniyorum. Gerçeğin, namusluluğun, basitliliğin ve sevilenle yakın ilişkisi bulunan her şeyin dostluğunu seçtim,” diyordu. 

Bin yıl sonra zulüm ironiyle def edilemeyecek boyutlara gelmişti ve Baba İshak bedenini mazlumların kılıcı haline getirdi... Doğduğu toprakların bereketiyle ve her milletten her inançtan takipçileriyle isyan eden Baba İshak’ın eşitlik çığlığını A. Sırrı Özbek günümüze taşımış.

Tarihin karanlık dehlizlerinde gizlenmiş gerçekleri, usta bir anlatıcının kurgusuyla tamamlamış.

Lukianos’un bilgeliği, Baba İshak’ın itiraz ve direniş ruhuyla...